Eğlencenin En Yeni Adresi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

yunuslar hakkında

Aşağa gitmek

yunuslar hakkında Empty yunuslar hakkında

Mesaj tarafından Admin Ptsi Ara. 08, 2008 12:19 am

Yunusların gücünü biliyormusunuz?
Yunusların Gücü
İnsan kadar akıllı, daha barışcı ama biz onları savaştırıyoruz...

Sayısız insan, yunusların sıradışı canlılar olduğuna inanıyor. Sevimli,sevecen, dost ve akıllı yunuslar acaba gerçekten insan kadar zekilermi? Öylesine iddialar var ki, yunuslar savaşlara katılıyorlar,insanları ölümden kurtarıyorlar ve hatta body-guard oluyorlar. BaştaABD olmak üzere, dünyanın gelişmiş bir çok ülkesinde yunuslar içinmilyonlarca dolar harcanıyor, onları anlamanın ve gizemlerini çözmenindünyadışı yaşamı araştırmak kadar önem taşıdığı ileri sürülüyor.

Genelde, denize girmek veya balık yemek dışında pek aklımızagetirmediğimiz denizlerimizde çok duyarlı bir canlı yaşar, bizim kadarmeraklı, bizim kadar konuşkan bir yaratık; bir torpidoya benzer ve birMarslı kadar uzaylıdır. O bir balık değildir; bütün zamanlarınmitolojik deniz canlısı Dolphin´den yani yunusdan söz ediyoruz. Tümdünya sularında şu an için, 66 tür yunus yaşıyor ve herkes onlarıninsana en yakın ve en zeki canlı olduğunu düşünüyor; belki insanları bu150 kiloluk, tüysüz, ıslak bir tüpün içi gibi derisi olan memeli denizhayvanı ile karşılaştırmak doğru olmayabilir ama bir yunus balığınıngözüne baktığınız an belirli bir bilgi alış verişi hemen başlamıştır;bir diyalog, yansıyan bir zeka parlaması, aklın bir iması vardır.Zamanın başlangıcından beri yunusların inanılmaz yetenekleri şairler,filozoflar ve tarihciler tarafından övülmektedirler. Efsaneleryunusların Tanrı tarafından dönüştürülmüş insanlar olduklarınıanlatırlar. Son 10 yılda ise, memeli hayvan uzmanları, yunuslarınakıllı olduklarını yeni anlamaya başladılar. Bilim adamları yunusbalıkları arasındaki iletişim sistemini araştırmayı sürdürürken, sözlüve sözsüz sinyallerin kodlarını çözmeye çalışmaklar. Araştırmacılar"echolocation"ın (Yunusların denizaltı dünyasını ayarlayabilmeleri içinaralarındaki kullandıkları iletişim sistemi) onları en büyük düşmanlarıolan ton balıklarından nasıl koruduğunu saptamak istiyorlar.Florida’dan Avusturalya’ya kadar memeli hayvan uzmanları yunuslarınailevi ve sosyal ilişkilerini de araştırmaktalar. Laboratuarlarda dauzmanlar yunus beyninin gizemini çözme çabasındalar ve bir yunusunbeyni insan beyninden çok farklı çalışıyor ve bazı uzmanlara göre,beyinlerindeki yaratıcı merkez bizimkinden çok daha büyük ve hattaetkin.

Özürlü çocukların tedavisinde yunuslar...

Grassy Key, Florida’daki "Yunus Balığı Araştırma Merkezinde" PsikologDavid Nathanson her salı günü altı atlantik yunusu ile çalışıyor.Onlardan zihinsel özürlü çocukların konuşmalarını ve eksik belleklerinidesteklemelerini bekliyor. Bu merkez kendini tamamen yunus ile insanarasındaki dayanışmaya adamış, yunuslar özürlü çocuklarla yüzüyor,onlara sarılıyor ve eğitimlerinde yardımcı oluyorlar. Nathanson,çocukların bu ortamda sınıftaki dikkatin fazlasını gösterdiklerini veon kez daha çabuk öğrendiklerini söylüyor. Bu tür çocukların eğitildiğisınflarda ödül bir övgü, bir sarılma veya bir öpücüktür ve Nathanson;"yunusların öpmesini benim öpmeme tercih ediyorlar ve bundanalınmıyorum" diyor. Bazı dersler sırasında otobüs veya köpek gibi basitsözcüklerin resimleri yunuslara atılıyor. Eğer çocuk kelimeleri düzgüntelafuz ederse yunus balıkları ile birlikte yüzme hakkını kazanıyor.VeNathanson devam ediyor; "Bir gün özürlü bir çocuk ayaklarını suyasarkıtıyordu. ´Flipper´ adlı tv dizisinde oynamış olan Little Bit adlıyunus balığı yanına gitti ve burnunu ona sürtmeye başladı. Çok çarpıcıbir şeydi. Sanki yunuslar bu çocukların bir eksiklikleri olduğunuhissediyorlardı. Bu çocukları normalde birlikte yüzdükleri insanlardandaha korumasız görüyorlar ve bu nedenle daha iyi davranıyorlar”Kendisine yunuslar ile insanlar arasındaki iletişime adamış olan ikincibir yer "Dolphin Plus" . Bu yer, Key Largo Florida’da iki havuzlu özelbir "Dolphinarium". 1987 yılında buranın sahibi, tesisi Miami’de"Florida Uluslararası Üniversitesi´de yardımcı profesör olan BetsySmith’e 8 gün için devretti. Smith 15 yıl boyunca hayvanların yardımıile tedavi çalışmalarında bulunmuş ve 1971’de ilk olarak yunuslarlatedaviyi denemişti. Şimdi de teorisini denemek istiyordu. Teorisi bütüntedavilere rağmen içe kapanık olan çocukların yunuslarla ile dahasosyal ve daha konuşkan olmalarıydı.10 sene önce nevrolojik açıdanzayıf olan çocukların yunus balıklarına verdikleri tepkileri ölçmeyebaşlamıştı. Sonuç olarak içine kapanık çocukların en şiddetli tepkileriverdiklerini ortaya çıkarttı. Prof. Smith; "Yunuslarla çalışacaksanıziyi bir nedeninizin olması gerekir ki onları kullanmış olmayın." diyor.Yunuslarla beraber olduktan sonra çocukların sosyal marifetleri artıyorama Smith bunların yunuslardan mı yoksa suyun tedavi etkisinden mikaynaklandığını kesin olarak bilmediğini itiraf ediyor. Ama yunuslarlabirlikte olan çocukların başka sahillerde yunussuz çalışan çocuklaragöre daha enerjik ve girişken oldukları da görülüyor. Anne ve babalarile yapılan röportajlarda ise, "Yunus balıklı çocukların" uzun vadelidavranışlarını değiştirdikleri ve sosyal farklılıklar gösterdikleriortaya çıktı.




Yunuslar uzaydan mı geldiler?

Karadaki memeli hayvanların neocortexleri bir evrimden geçip,özelleşmişti. Karadaki memeli hayvanların (insanlar dahil) birleşmişduyusal sistemleri var ve bunlar ilk cortex bölgelerin aralarınasıkıştırılmışlar ve de öğrenmenin ve duyguların dönüm noktası olduğutahmin ediliyor. Yani duyu bilgilerini anılarla ve hislerle birleştirenbağlama dokusu. Örneğin bir çam ağacının kokusu bize geçen Noel’ihatırlatabilir. Yunusların beynindeki gövde duyu sistemi,(görme,işitme, hissetme) karadaki memeli hayvanlarınkinden dahagenelleşmiş şekilde. Morgane bunu şöyle açıklıyor; "Cortical devriminson bölümü burada gerçekleşmemiş. Yani birinci duyunun ve motorbölgelerin gelişmesini kasdediyorum." Mikro biolojist olan HarryJerrison 1986´da şunları öne sürdü; "Eğer yunus beyninin neocortex ileyakın ilişkisi olduğunu söylersek o zaman ´motive´ fonksiyonları(Arkadaşlık ve hisler gibi) neocortical süreçde insanınkinden dahafazladır ve düşünceleri de daha duygusaldır." Aynı uzman yarasalarlayaptığı araştırmalardan da başka bir kuram çıkardı. Bu kurama görebeyinlerinin büyük bölgeleri çok gelişmiş bir "Echolating" yanisinyalizasyon sistemine bağlı. Yunusun büyümüş neocortexini hesabakatarsak belki echolating sistemleri yunus gerçeğinin yaratıldığınoktaya gelmiş olabilir. Belki yunusların echolating süreçleriinsanların görme süreçleri gibi çalışıyordu. İkisi de dış dünyayı vekendini algılamayı sağlıyor. Yarasaların birbirlerinin sinyaleriniyakalayabildikleri kanıtlanmış durumda. Bu corticalde değil subcorticalveya beynin orta kısmında yapılır. Bu yetenek dış dünya hakkındakıalgılamaları paylaşabildikleri anlamına geliyor. Jerison "Yunus balığıidrak ile ilgili dünyasında ´balığı´ genel anlamda görüyordur, özelanlamda değil." diyor. Norris, grup bilinç fikrini kabul etmeye razıdeğil ve açıklıyor; "Yunuslar kesin birbirlerinin sinyallerinidinleyerek bilgi ediniyorlar. Bu fikir çok cazip ama hiçbir kanıtımızyok. Sadece birşey için kanıtımız var, o da sinyalleşirken birbirlerinedoğru sesleri püskürtmedikleri. Bizim ´Yunus balığı sinyalleşmedavranışı´ dediğimiz bir davranışa sahipler. Çok basit bir şekilde onagerekli tertibatı kapatıyorlar. Çevrelerine ses püskürtmek için birpencere geliştirmişler, ama bunu birbirlerine yapmıyorlar. Yunuslarınbir lisana sahip olduklarına da inanmıyorum. Bana göre yunusların dahazihin yorucu, fazla tabakalı ve duyular üzerine kurulmuş birkomünikasyon sistemleri var; Daha ziyade müzik gibi, ritimleri var veher vurusta bir kaç mesaj birden iletebiliyorlar. Mesela bir ıslık biryunus balığına diğerini tanımlıyor ve aynı zamanda orada bir tehlikeninolduğunu ifade ediyor." Bazı araştırıcılar Jerrison’un toplumsal bilinçfikrini "filozofik" ve "havai" diye nitelendiriyor. Morgane açıklıyor;"Jerrison yunusların dünyayı insanlardan farklı algıladığını iddiaediyor. Bu doğru olabilir, çünkü farklı bir beyin yapısına sahipler.Bir başka gezegenden veya Atlantis´ten bir uzaylı gibi...""Search forExtraterrestial İntelligence-Dünyadışı Zekayı Araştırma" projesi olanSeti’nin araştırıcıları bunu kabullenebilir. Belki bu nedenle DianaReiss "San Francisco Eyalet Üniversitesi´nde insanlar ile hayvanlararasındaki iletişim profesörü ve aynı zamanda Valeja, Kalifornia’dabulunan "Afrika Deniz Dünyası"daki Project Circe’nin kurucusu. Reiss’inişi olan yunusların iletişim sistemlerini çözme çabası, dünyadışızekanın araştırılmasına benziyor. Reiss NASA bir toplantısına misafirkonuk olmuş ve Pasadena, Kaliforniya’da bulunan ve başkanlığını Prof.Carl Sagan´ın yaptığı "Planetary Society" den ödül almıştı veMacaristan’da 1987 yılında "Uluslararası Astronomi Birliği"nde da ikiaraştırmanın ortak problemlerini açıklamıştı. Yapılarını bilmediğimizsinyalleri nasıl anlarız ve örnekleri nasıl tanımlayabiliriz? İstensedahi, bir canlı türünün iletişim sistemine karşı kör ve sağırsa bununasıl çözebilir ki? Reiss 8 yıl boyunca yunusları araştırmıştır. Buaraştırmalar sırasında sesli ve sessiz sinyallerini çözmeye çalıştı.Reiss davranış kodu olan "ethogram"ı yarattı. Bunu yunusları seyrederekve onların davranışlarını videoya kaydederek yaptı. Ondan sonradavranışlarını bölümlere ayırıp yunusların sesleri ve davranışlarıarasındaki ilişkiyi aradı.

Bilgisayar kullanabiliyorlar; Aynı zamanda bir yunusun yönetebileceği 9tuşlu bir su altı klavyesi yarattı. Herhangi bir tuşa bastığı an bilgisayar bunu kaydediyor ve bu ses için özel bir sembol yaratıyor. Ondansonra yunus balığına istenen şey veriliyor örneğin bir top, bir balıkvs. Klavyeyi yerleştirdikten kısa bir süre sonra yunuslar kendikendilerine kullanımı öğrenmişler. Tuşlara bastıktan sonra çıkansesleri taklit etmeye başlayarak, kendi ses repertuarlarına bilgisayarseslerini de katmışlar. Tuş ıslıklarını görsel objelerle bağladıklarıanlaşılıyor. Bütün araştırmalar tabi bu kadar başarılı geçmiyor; Şu aniçin en büyük maddi destek ABD Deniz Kuvvetleri´nden gelmekte, oysaDeniz Kuvvetleri deniz memeli hayvanları kullanmakla suçlanmıştı. Son 4yılda araştırmalar için 30 milyon dolar harcandı. Ordu bu araştırmalara"Deniz Bioloji Sistemi" diyor ve burada yunuslar, deniz arslanları vebeluga balinaları ile ilgileniliyor. Geçen 30 yılda Ordu, Hawaii, KeyWest ve San Diego’daki gizli yerlerde 240 yunus yetiştirdi. Aynızamanda yunusların radarı, dalması, bulup geri getirme yeteneği,anatomisi ve beyninin elektrik aktivitesi hakkında 200’e yakın yazıyayınladı. Göründüğü kadarıyla Ordu, çok şeyi açıklamışa benziyor vebunlara karşı kamuoyu da yeterince ilgi duyuyor.

Yunuslar Deniz Kuvvetleri hizmetinde...

Norris devam ediyor; "Deniz Kuvvetleri´nin deniz memelileri araştırması1950’lerin sonlarında başladı. O zamanlarda belirli görevliler, denizmemelileriyle ilgilenen bir kaç eğitmeni görevlendirdiler. NiyetleriYunuslar hakkında bilgi edinmek ve icabında Ordu için kullanmaktı.Dalgıçlara uğradıkları zararları azaltmak istiyorlardı ve aynı zamandada yunusların radarına benzeyen bir hidrodinamik torpido geliştirmekistiyorlardı. Bu torpido deniz altında bir yunus gibi kolaycailerliyebilecekti. Destek aramayan ve bürokrasi engelleri olmayan eniyi organize grup Deniz Kuvvetleri´ydi. Yenilikçi fikirleri olaninsanların yanlarındaydılar. Ama ben gizli saklı dönen şeylere karşıyımve yunuslar ile ilgili saçma sapan konulara da karşıyım. Meselayunusları batan gemiler için kullanmak gibi." Buradaki kasıt çıkansöylentiler son zamanlarda, Körfez Savaşı´nda yunusların İranmayınlarını bulabilmeleri ve düşman gemilerini batırmaları şeklindeydi.Ordu ile buna benzer suçlamalar yüzünden yıllarca dalga geçildi. 70’liyıllarda "The Day of the Dolphin-Yunusların Günü" adlı film bunudestekledi. Filmin konusu Ordu´nun yunusların sırtlarına patlayıcıpaketler bağlayıp düşman gemilerini havaya uçurmaktı. Derken, VietnamSavaşı sürecinde yunusların gemilere koruma olarak Vietnam’ın Cam RanhSahili´ne gönderildikleri söylendi. İçi boş mızraklar burunlarınabağlanıyor ve yunuslar patlayan kutularla düşman kurbağa adamlarınışişliyorlardı. Bu doğruydu; programdan vazgeçildi çünkü yunuslar iyi vekötü kurbağa adamlar arasındaki farkı bilmiyorlardı. Ordu´nun resmiaçıklamaları yunusların başka bir nedenle de Vietnam’a gönderildiğinisöylüyordu. Balıkların bulanık su içinde askeri malzemeleri sezmeyeteneklerini ölçmek istemişlerdi. Körfez’de yunusların gerçektentorpido, mayın ve düşman kurbağa adamlarını bulabildikleri ortayaçıkmıştı. Bangor Deniz Komutanlığı, Washington’daki "Trident NükleerDenizaltı Üssü" nü korumak için 16 yunusu kullandığını resmen açıkladı.Bu olayı 15 çevre ve hayvan hakları grubu engellemeye çalıştı. Ordu´nunbu programı başka nedenlerden dolayı da saldırı nedeni oldu, denizmemeli hayvan eğitmeni olan Rick Trout yeteneksiz bulunduğu için, SanDiego’lu bir şirket olan Seaco’daki görevinden ayrılmıştı. Seaco Orduile ilişkisi olan bir kuruluştu ve Trout´a göre Ordu yunusları denizaltı koruma programlarında kullanıyordu ve bu program yunusları vedeniz arslanlarını kapsıyordu. Trout devam ediyor; "Ordu´da sarhoşeğitmenler deniz arslanlarını kilitli kutularda gemiden atarak kazaylaboğuyorlardı. Aynı zamanda iyi performans göstermeyen hayvanları dövüpaçlıktan ölmelerine neden oldular." Bunun üzerine, "Deniz MemelileriKomisyonu" ndan (MMC) 7 kişi Trout’un iddialarını araştırmaklagörevlendirildi. Dosyalara, belgelere bakılacak, eğitimler izlenecek veeski çalışanlar (Trout dahil) ile konuşulacaktı. Araştırıcı grupkesinbir kanıt bulamadı ama yine de daha fazla veteriner görevlendirilenekadar yeni memeli deniz hayvanının alınmamasını tavsiye etti. Ayrıca,Pentagon’un yüksek görevlilerinden birinin bütün deniz memeli hayvanlarprogramına bir bakması öneriliyordu.
Admin
Admin
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 353
Teşşekür Et : <div class="js-kit-rating" view="score"path="" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 06/12/08

Kişi sayfası
Rep Puanı:
yunuslar hakkında Left_bar_bleue5700/5700yunuslar hakkında Empty_bar_bleue  (5700/5700)

http://eglencesenin.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz